Amerikan ihaneti
Amerika gerçeği artık fark edilmeli ve
yurt genelinde protestolar başlamalı.
Eskiden 6. Filo denizlerimize
demirlediğinde, “6. Filo defol” mitingleri, yürüyüşleri düzenlenir, Amerika’dan
dost olamayacağı nereye gitse ancak kan ve gözyaşı götürdüğü anlatılırdı.
Hiroşima ve Nagazaki sembol soykırım ve
katliam yerleri olsa da, Amerika; her girdiği yere sadece acı götürmüştür.
Irak ve Suriye’yi darmadağın eden
Amerika’nın, son yıllarda en fazla zarar verdiği yerlerden biri de ülkemiz.
Terör örgütlerine ağır silahlar vererek halkımızı katletme politikası, kaçıncı
keredir kanıtlandı.
Kandil’deki mağaralarda onca ABD malı
mühimmatın çıkması onu bir savaş suçlusu haline getirmesi gerekirdi zira Kıbrıs
Barış Harekâtı’nda ülkemiz yıllarca ambargo altında kalmıştı.
Amerika’ya karşı kuvvetli protesto
eylemleri ne yazık ki hâlâ mevcut değil.
Oysa Amerikan ve Avrupa ihaneti ile
ilgili basında her gün onlarca haber çıkmakta, bu da Amerika ile savaştığımızı
göstermekte:
“Teslim olan PYD’li terörist İ.B. her
şeyi itiraf etti!
ABD, İngiltere, Fransa, Kanada,
Almanya uçaklarla 50 bin ton civarında mühimmat yardımı yaptı” dedi.
Terör örgütünün darbe girişimini fırsat
bilerek Türkiye’de sözde Amed kantonunu oluşturmayı da planladığını belirten
İ.B.’nin, “Sınır iller başta olmak üzere Kürt halkının yoğun olduğu yerlerde
halkı kışkırtarak eylem yapmayı planlıyorlar. Örgütün asıl amacı Fırat
Nehri’nin batısında, Rakka ve Cerablus’u da kapsayacak şekilde Akdeniz’e kadar
olan bölgeyi ele geçirerek bir koridor oluşturmaktır” dediği öğrenildi.
PYD’nin, IŞİD’in elinden aldığı
bölgelerdeki petrol kuyularında da kontrolü sağladığını dile getiren İ.B.’nin,
“Örgüt, önce Esad, sonra da IŞİD’in elinde bulunan petrol rafinerilerini ele
geçirdi ve ABD’li şirketlere petrol satışı yapmaya başladı. Bu satışlardan elde
edilen paralar ise İsviçre bankalarına aktarılıyor.”
Bölgede şaibeli onca olay, Rus uçağının
düşürülmesi, iki komşunun arasının açılması, hele 15 Temmuz darbesi ile de su
yüzüne çıktı ki, ülkemiz ciddi tehditler altındadır. Ülkesinde yaşayan bir
darbe liderini koruyan gözeten ABD, darbeye verdiği desteği göstermekten
çekinmemektedir.
Bir başka haber ise ayrı bir kandırılma
vakası: “Şah Fırat Operasyonu ABD tuzağı çıktı!
ABD, terör örgütü PKK/PYD’nin Suriye’nin
kuzeyinde oluşturmak istediği koridorun önünü açabilmek için Süleyman Şah
Türbesi’ni taşıttı. Şah Fırat Operasyonu konusunda ABD’nin Ankara’da
7 görüşme yaptığı ve bu görüşmeler sırasında IŞİD’in türbeyi kuşatmaya
başladığı ortaya çıktı. Şimdi ABD’nin bu planının Kuzey Suriye koridoru
için hazırlık olup olmadığı tartışılıyor.
Süleyman Şah Türbesi’nin
taşınmasıyla Türkiye’nin Suriye’nin içinde operasyon yapmasının önüne
geçildi. Böylece ABD’nin desteklediği PKK koridorunun önü
açıldı.”
Ört ki ölem.
Amerika’yla savaşmaktayız ama hâlâ
müttefikiz.
Amerika’nın teröristlere verdiği
silahlarla ölmekteyiz ama hâlâ dostuz.
Tuzaklarla, kandırılmalarla PKK’ya
koridor açılmakta ama aynı bloktayız.
Amerika ve Avrupa devletleri ülkeyi
parçalama planlarını uygulamaktalar.
Dün Çekiç Güç’ün yaptıklarının bugün
tekerrürü.
Artık “Amerika Ortadoğu’dan çık”
mitinglerinin zamanı geldi de geçmekte bile.
Geçenlerde bir yetkili, “Halkın arasında
Amerikan aleyhtarlığının artmasından kaygı duyuyoruz” demişti, çok ilginç.
Darbecileri barındırmaktasın eyvallah,
sınırlarımıza koridorlar açtın, Güneydoğu’da teröristlere verdiğin silahlarla
masum halkı, askeri, polisi vurdun; baş göz üstüne mi demeliydik.


Yorumlar
Yorum Gönder